Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin, Antalya’da katıldığı bir sempozyumda öğretmen atamalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Semih Aktekin’in öğretmenlerle ve eğitimle ilgili yaptığı açıklamalardan satış başları ise şu şekilde:
– Öğretmen ihtiyacımız 100 bin civarında. Fakat öğretmen olmayı bekleyen 1 milyona yakın kişi var. Hala eğitim fakültelerinden mezun olanlar ve formasyon almaya devam edenler var ve devletten öğretmen olarak atanmayı bekliyorlar.
Öğretmenlik Mezunları Başka Sektörlere Yönelmeli
– Öğretmen olarak atanamayanların başka sektörlerde istihdam edilmesi gerekiyor. Mesela tarih mezunu biri müzede çalışabilir. Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu biri gazetede çalışabilir. Kolejlerde çalışabilirler, üniversitelerde araştırma görevlisi olabilirler.
– Eğitim fakültelerinde okuyan 228 bin öğrenci var. 10 yıldır KPSS’ye girenler var. Biz bunlara öğretmenden başka bir şey olamazsın dediğimizde kendisini sadece öğretmen olarak düşünüyor. Ancak başka alanlarda da çalışabilirler. Fizikten KPSS birincisi olan atanamadım diyor. Çalışılacak tek yer kamu mu? Tek istihdam alanı kamu gibi bir anlayış var.
formasyonluları , dil edebiyatlıları almayın her şey tam sayısına oturur.
-Emeklilik şartları iyileştirilerek, emekliliği gelenlerin zorunlu olarak emekli edilmesi. Şu anda 200 binden fazla öğretmen emekliliği geldiği halde emekli olmuyor.-Mevcut atama bekleyen öğretmenlerin eritilmesi için sınavın 2 yılda bir yapılması.-Aşırı formasyon dağıtılması acil olarak önlenmeli. Sadece 2015 yılında yaklaşık 200 bin formasyon dağıtıldığı basında yer aldı. Üniversitelerden ders geçme notu 2 olmasına rağmen diploma ortalaması 1,90 olanlara bile formasyon verilmesi tam bir faciadır.Siyasiler meydanlarda halka 13 yılda 420 bin öğretmen atadık diyor, bu iyi bir atama değil mi? Bu tamamen halkı aldatmaya yönelik bir demagoji. 13 yılı toplayınca ortaya büyük bir sayı çıkıyor ve bunu sanki 1 yılda atamışlar gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Halbuki 1999-2002 yılları arasında 10 yılda daha çok atama yapılmış. 2002’den sonra ise emekli olması gerekenlerin yeri bile doldurulamamıştır. Halkımız ve öğretmenler artık bu tip demagojilere itibar etmiyor ve kandırıldığını anladığında siyasilere tepkisi sert oluyor.
AVUTMUYOR, KANDIRMIYOR, UMUTLANDIRMIYOR !
Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Semih Aktekin doğru söylemiş. MEB’da atama bekleyen öğretmen adayları fazla umutlanmasın; O, genç öğretmen adaylarının çok fazla umutlanmasını istemiyor. Yolun başında Öğr etmen adaylarına gelecekte iş bulma sıkıntısı çekecekleri uyarısında bulunuyor. Sevgili öğretmen adaları bu sese kulak verin, siz de fazla umutlanmayın ve hayal kırıklığına uğramayın. Sayın Genel Müdür 100 bin öğretmen ataması yapabileceklerini söylüyorsa; geriye kalan 900 bin öğretmen adayının kapıda beklemelerinin anlamı yoktur. Bu ülkede üniversite mezunu olan her genç mezun olduğu dalda çalışmıyor ki, devletin mezun olan tüm gençlere iş bulma gibi bir zorunluluğu da yok. Gençler iyi bir eğitimi ve öğretim sonunda üniversiteden mezun oluyorsa, ülkemiz gençliğinin üniversite mezunu olması o ülkenin, o devletin eğitim ve öğretime değer verdiğinin bir ölçüsü sayılır. Üniversite mezunları; memur oluyor, idareci oluyor, yönetici oluyor. Atama bekleyen öğretmen adayları da Maliye Bakanlığında, Kültür ve Turizm Bakanlığında, Dışişleri Bakanlığında vs. diger tüm bakanlıkların açtıkları sınavlara girerek memur, bilgisayar işletmeni, şube müdürü vs. olabilirler. Bilgili, kültürlü öğretmen adayları okumuşlar ki cahil kalmamışlar. Bu bile kendileri, aileleri ve ülkemiz için çok büyük kazançtır. Hiç bilenle, bilmeyen bir olur mu? Hanım öğretmen adayları da gelecek yıllarda evlendiklerinde, aydın ve kültürlü bir eş, çocuklarına iyi bir anne olmanın mutluluğunu yaşacaklardır. Bu genç kızlar/öğretmen adayları iyi bir eğitim almalarının yanı sıra, iyi bir evlilik yapma şansına sahip olarak mutlu bir yuvaya kavuşabileceklerdir. Sevgili öğretmen adayları, atanmanız yapılmazsa, kapının önünde boşuna beklemenizin bir anlamı yoktur. Sayın Genel Müdür sizleri avutmadan, kandırmadan, yalan söylemeden bir gerçek tabloyu gözler önüne seriyor ve umutlarınızı çalmıyor. Doğruyu söyleyen Sayın Genel Müdürü tebrik ediyorum.
Velhasılı kelam sevgili öğretmen adayları, sizler de memur olmanın, ticarete atılmanın, yönetici olmanın vs. yollarını araştırıp kendinize başka işler de bulabilirsiniz, yolunuz açık olsun…