Rehber öğretmenlerinin bu konuda bazı kaygıları vardır. Çünkü rehber öğretmenleri nöbet tutukları taktirde öğrencileri ile aralarında güven problemi yaşama ihtimalinin doğacağını düşünüyorlar. aslında bu konuda haksız da sayılmazlar. Çünkü eğer rehber öğretmeni nöbet tutarsa öğrencisi ile karşı karşıya gelmek zorunda kalabilir. Bu da öğrencinin aile içindeki, okuldaki ya da sosyal hayatındaki problemleri artık rehber öğretmeni ile paylaşmaktan sakınabilir.
Peki bu konuyu gündeme getiren etken nedir? aslında o dönemin Müsteşarı Yusuf TEKİN şöyle bir açıklama yapmıştı, “Bu uygulamayı rehber öğretmenleri istedi, onlar istediği için, ücret almak istedikleri için yapıldı.”
Bazı rehber öğretmenlerin ücret alabilmek için nöbet istedikleri doğru ama burada asıl düşünülmesi gereken mesleğin etik tarafıdır ve buna karar verecek olanlar ise rehber öğretmenleri ve akademisyenlerdir. bu konuda Sayın Bakanımız Ziya Selçuk’tan beklenen bu konuyla ilgili hassasiyetleri dikkate almasıdır.
Rehber Öğretmenin Nöbet Tutmasına Dair Öneri
Yönetmeliğin 34. maddesindeki;
“ff) Sınavlarda görev alabilir; belleticilik ve nöbet görevi yapar.”
Hüküm
“ff) İstemeleri halinde sınavlarda görev alabilir; belleticilik ve nöbet görevi yapabilirler.”
Olarak değiştirilsin.
Böyle basit bir değişiklik ile gitgide uzayan bir tartışma son bulabilir. Milli Eğitim Bakanı ile Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürünün bu konudaki tavrı fazlasıyla merak edilmektedir.