Son zamanlarda gündemi meşgul eden konuların başında ikili öğretimden tekli öğretime geçiş açıklamaları geliyor. Türkiye’nin eğitimdeki en büyük sorunlardan biri olan ikili öğretim sistemi öğrencilerin ve öğretmenlerin başarısını önemli ölçüde etkileyen etkenlerden biri. Maalesef bu sorun çok uzun yılların birikimi olarak karşımızda durmaktadır.
İkili öğretimle ders yoğunluğu fazla olan meslek liselerinde büyük sıkıntılar yaşanmakta. Özellikle meslek liselerinde bazı sınıfların haftalık ders saati sayısı 46’yı buluyor. Bu nedenle günlük ders saati sayısı 10’a kadar çıkabiliyor. İkili öğretimi baz alacak olursa bir meslek lisesinde dersleri günlük 20 saat üzerinden hesaplamak gerekiyor. Tabii asıl sıkıntı burada başlıyor. Çünkü 20 ders saatini bir güne yerleştirmek geniş zaman istiyor. Bu nedenle bazı meslek liselerinde dersler sabah 07.20’de başlıyor. Akşam okul çıkışı saat 19.30’u buluyor. Kış saati uygulamasının olmayacağı bu sene sabahçı öğrencilerin 1 saat , öğlenci öğrenciler ise yaklaşık 2 saat karanlıkta ders işleme durumunda kalacaklar. Sabah kalkılması zor bir saatte öğrencinin okulda hazır bulunmasının zorluğunun yanında sabah ve akşam karanlığından okullara gelmek isteyen öğrencilerin güvenlik sorunu da bir başka düşündürücü taraf. İkili öğretimde en büyük problemi ise sona sakladım: İkili öğretimden dolayı teneffüslerin kısa, derslerin blok olması ve yemek aralarının olmaması… Aynı problemlerin benzerlerini başka okul türlerinde de görüyoruz.
Bazı okullarda 80 dakika ders, 5 dakika teneffüs şeklinde program yaptıkları, öğle aralarının olmadığını biliyoruz. Çünkü bu şekilde yapılmayan bir uygulama akşam derslerinin 21.00’e kadar devam etmesi anlamına geliyor. Peki yemek arası olmadan, 5 dakika teneffüs ve 80 dakika blok derslerden öğrenci ve öğretmenin ne kadar verimli olabileceğinin cevabını da size bırakıyorum.
Milli Eğitim Bakanlığının son yıllarda derslik sayısının arttırma konusunda yaptığı yatırımlar son derece umut verici. Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz’ın son yıllarda ulaşılan derslik sayısı artışının aynı oranda devam etmesi durumunda 2019 yılında ikili öğretime elveda demenin gerçekçi yönünü ortaya koyuyor. Zira gerçekten de özellikle son 10 yılda çevremizde çok sayıda yeni okulun açıldığını fark edebilir düzeyde hissediyoruz. Ancak ikili öğretim sorunu uzun yılların birikimi sonrasında oluştuğundan bu sıkıntı kısa sürede de aşmak mümkün olmuyor. Başbakan ve Bakanımızın açıklamaları gerçekten bu sorunun çözülmesi konusunda bizlere büyük umut ışığı olmuştur. Eğitim sisteminin daha iyi hale gelmesi noktasında yapılan tüm çalışmaların destekçisi olmaya devam edeceğiz.